6 Şubat 2023 yılında Dünyanın kimilerine göre Ortadoğu, Kimilerine göre Ön Asya olarak Adlandırılan coğrafyasında bir günde ilki 7.7, ikincisi 7.6 şiddetinde iki deprem oldu. Yaklaşık 7 ülke depremi hissetti. Depremden en fazla Türkiye etkilendi. Hatay, Kahraman Maraş, Osmaniye, Adana, Adıyaman, Şanlı Urfa, Gazi Antep, Diyarbakır, Malatya ve Kilis Depremde can kaybı yaşanan iller olarak kaydedildi. Ölenlere Allahtan Rahmet, yakınlarına ve tüm Türkiye’ye başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. İlk duyduğumda ilk aklımdan geçen “Allah’ım Ülke ve millet olarak bu kadar çok sıkıntının içinde boğuşurken buna hiç hazır değildik, neden oldu?” sorusuydu. Çünkü depremin nerede olduğunu öğrendiğimde az buçuk coğrafya bilen birisi olarak felaketin ne kadar büyük olduğunu hissetmiştim. Hatırladıkça aklıma gelen sorular…
Eski bir inanışa göre Dünya adını verdiğimiz gezegen bir öküzün boynuzundadır. Öküz başını salladığında (Başka bir rivayet göre bir kılı hareket ettiğinde) dünyada deprem olurmuş. Dolayısıyla depremin sorumlusu başka bir ifadeyle deprem neticesinde ortaya çıkan can ve mal kayıpları ile akan gözyaşlarının tek sorumlusu vardır oda ÖKÜZDÜR. Sorumlu öküz olduğu için soramazsın neden başını sallıyorsun? Çünkü öküz ya ağzı da dili de olsa konuşamaz, sana cevap veremez. Öküzü bir sinek mi ısırdı? Başı yoruldu ya da keyfe geldi ondan mı salladı bilinmez. Ama ÖKÜZ bu işte. Soramazsın? Sorsan da cevap alamazsın? Böylece işler tıkırında ölen ölür kalan sağlar bizimdir. Öküze kızıp söylenenleri de ıvır zıvır şeyler der kapatırsın. Hayat devam eder gider. Hatta bu iş belki de öküzün işine gelir. Boynuzunda taşıdığı dünyada ölenler nedeniyle yükünün hafiflediğini bile düşünüyordur belki? Hatta sadece başını salladığı için sebep olduğu deprem nedeniyle ortaya çıkan hasardan, yaşanan acıdan, dökülen gözyaşlarından hatta ölenlerden kendini sorumlu bile görmüyordur.
Vaktiyle bilim insanı denen bazı insanlar üzerinde yaşadığımız dünyanın nasıl bir şey olduğunu araştırırken “LEVHA TEKTONİĞİ” diye bir şey ortaya attılar. Üzerinde yaşadığımız dünya merkezde çekirdek, onun dışında manto en dışarda ise yer kabuğu adı verilen katmanlardan oluşmakta ve Yer kabuğu da levhalardan oluşmakta imiş. Levhaların bir birine temas ettiği noktalarda levhaların hareketine bağlı olarak hareketi engelleyen direnç noktalarında biriken enerji, kırılmaların neticesinde boşalır ve yer kabuğunda deprem adı verilen titreşimler meydana gelirmiş. Bu titreşimin etki gücü kırılma esnasında ortaya çıkan enerjinin büyüklüğüne göre değişirmiş. Ve bu olay tamamen doğal bir süreçmiş. Eyvah işler karıştı. Bu kadar can ve mal kaybı, acı ve gözyaşı müsebbip kim? Suçu kimin üzerine yıkacağız. Dünya bize düşman mı yoksa? İsrail mi yaptı yoksa? Yok Amerika mı yaptı? Evet evet kesin Amerika Akdeniz’e sismik gemileri gelmişti…. diyesim geliyor. Ya da deprem bir doğa olayıdır. Öyleyse ölmek insanın doğasında vardır. Doğan her canlı bir gün ölecektir. Ölenler öldü işte, bak kalanları kurtarmaya geldik. Onlara yeniden daha güzel evler yapacağız. Daha önceki depremlerde yaptık. Hem de hemen……
Tamam, ev yapılacakta anasız babasız kalan çocuklar, dul kalan eşler, evlatsız kalan ana babalar, yitip giden sevdalar, hayaller, hatıralar ne olacak. Onları geri getirebilecek misiniz? Yıkılan evlerimizi yapacak müteahhitleriniz vardır elbet. Yıkılan evlerimizi de onlar gibiler yapmıştı değil mi? Peki, ana, baba, evlat, eş, sevgili, yavuklu, hayaller, hatıralar, onları yeniden yapacak müteahhitleriniz de var mı? Yok mu? Para mı dediniz? Verdiğiniz para evladımı, anamı, babamı, hayallerimi, hatıralarımı satın alabilir mi? O kadar çok mu paranız? Yeter mi dersiniz?
Bence yetmez…. Hem de hiç yetmez…..
Çünkü ana, baba, evlat, eş, sevgili, yavuklu parayla satılmıyor bilmiyor musunuz? Bu saydıklarım insan ve canlı, insan denen canlının bu dünya da var olma hakkı tektir. Bir daha var olmayacaklar. Ve geride kalanlar yitirdiklerine asla kavuşamayacaklar.
Suçlu öküz mü dediniz? Benim çocukluğumda bizim ahırdaki öküzden mi bahsediyorsunuz? Tarlada kara sabanı, Harmanda düveni çeken öküz, İstiklal savaşında kağnıyla cepheye mermi taşıyan öküz öylemi, yok ben o öküzleri biliyorum. Onlar hep bizim yanımızda bizim faydamıza oldular. Bizi öldürmeyeceklerinden eminim. Sizin bildiğiniz başka öküzler mi var? Hem de kötü öküzler öyle mi?
Ama bilim insanları öküzlerin suçlu olmadığını depremin dünyanın doğal bir süreci olduğunu söylüyor. Doğayı dinleyip, bilip, anladığımızda doğal süreçlerden zarar görmeyeceğimizi söylüyor. Hem doğayı dinleyip, anlayabilen pek çok bilim insanı varmış. Sayın yetkililer siz doğanın dilini mi, bilim insanlarının dilini mi, yoksa her ikisinin dilini de anlamıyor musunuz? Yoksa……
Örneğin dünyanın her yerine ev yapılmazmış. Her yerin özelliğine göre kullanım amacını bilim insanları söylermiş. Fay hatlarından uzak durmak gerekirmiş. Bina yapılacak yerin zemini sağlam olmalıymış. Binaların kat yüksekliği zemin şartlarına uygun olmalıymış. Binaların yapımında kullanılan malzemelerin belirli standartlarda olması gerekiyormuş. Ve bunların doğruluğunu devlet kurumlarının yetkilileri denetlemek zorundaymış. …miş, …mış, …muş diye gidiyor. Masal gibi değil mi? Yok değil. Hem de hiç değil. Hatta daha çok var. Dünyanın pek çok yerinde doğanın ve bilimin kurallarına uygun yerlere uygun mimari tarzlarda, doğru mühendislik ile uygun malzemeler kullanılarak ve devletleri tarafında sıkı denetlenerek yapılan binalarda yaşayan insanları deprem öldürmezmiş. Hatta bizim ülkemizde yetkililer tarafından da çok sık kullanılan, ders kitaplarında yazan sloganı var “deprem değil bina öldürür” .
Eyvallah acı günümüzde gelebildiğiniz kadar geldiniz, bütün millet seferber oldu hatta dünyadan pek çok devlet ve insanlar yardıma koştu. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Sağ olun var olun eksik olmayın. Çok samimi duygularımla söylüyorum “Allah devlete millete zeval vermesin”. Fakaaaat benim aklımda cevabını bulamadığım bir soru var.
Bizi deprem mi yoksa binamı öldürdü?
Eğer deprem diyorsanız ya öküz ya da doğa suçludur? Deprem iki şekilde oluyordu? öküz başını salladı deprem oldu diyorsanız bizim öküz öleli çok oldu. O yapmamıştır. Hatırlıyorum yıllar önce köye traktör denen makine gelince dedem öküzleri kasaba satmıştı. Kesilmiştir. Eti kartmıştır ama insanlar yemiştir. Doğal süreç diyorsanız? Tavsiyem doğanın dilini hemen öğrenin yoksa biz öğrenelim. Hiç olmazsa bundan sonra doğayı anlamak için başkasına ihtiyacımız olmasın.
Yok, her zaman dediğiniz gibi deprem değil bina öldürdü diyorsanız o zaman soru daha da karmaşık hale geliyor. Çünkü binanın yapılmasında yer seçiminden, mimari tarzına, mühendisliğinden kullanılacak malzemenin seçimine, kalıbının çakılmasından, çatısının kurulmasına kadar pek çok kişi sorumluluk sahibi ve yetkili, bu kadar kişiyi hesaba katarak soruma cevap bulmak hayli zor olacak. Teker teker sormaya çalışacağım.
A) Yıkılan binaların yapılacağı yerlerin imara açılması için gerekli yasal düzenlemeleri (imar yasalarını ve düzenlemelerini) yapanlar sorumlu olabilir mi?
B) Yasaların doğruluğunu denetleyecek olanlar sorumlu olabilir mi?
C) Yasaları yapanları ve denetleyenleri genel ve yerel seçimlerde yasa yapma konusunda yetkilendirenler/seçenler yani halkın ta kendisi sorumlu olabilir mi?
Ç)) Yıkılan binaların yerlerini imara açanlar sorumlu olabilir mi?
D) İmarın doğruluğunu denetleyecek olanlar sorumlu olabilir mi?
E) Binanın mimari projesini çizenler sorumlu olabilir mi?
F) Binaların mühendisliğini yapanlar sorumlu olabilir mi?
G) Mimar ve mühendisleri yetiştiren üniversiteler ve hocalar sorumlu olabilir mi?
Ğ) Binanın yapımında çalışan işçiler sorumlu olabilir mi?
H) İnşaatın sahibi olan Müteahhitler sorumlu olabilir mi?
I) Ya da Gemilerle Akdeniz’e gelip o meşhur HAARP silahları ile depremi yaptığına inanılan Amerikalılar sorumlu olabilir mi?
İ) Yada ilk defa benden duyacağınız HASIBUMMM silahına sahip olan meçhul kişiler sorumlu olabilir mi?
J) Seçeneklerdeki herkes mi sorumludur?
K) Hiç biri sorumlu değil midir?
L) Kaderde ne varsa çekilir mi? dediniz yoksa
Biliyorum cevabı zor, seçenek çok, beş seçenekli sorulardan oluşan üniversite sınavında bile binlerce liseyi bitirmiş öğrenci sıfır doğru cevap yaparken, 15 seçenekli bir soruda doğru cevabı bulmak çok zor değil mi? Ya da hemen buldunuz mu yoksa?
Yatarken, kalkarken, yürürken, koşarken, yemek yerken, su içerken, çocuğunuza bakarken, ananızın babanızın elini öperken, evladınızın başını okşarken, eşinizle sohbet ederken, sevgilinizle, yavuklunuzla söyleşirken düşünün, taşının, ölçüp biçin ama düşünüp taşınırken ahlaklı olmayı, ölçüp biçerken Adaletin terazisini kullanmayı unutmayınız. Cevabı bulmak çok zor olmayacaktır.
Size bir ipucu K ve L şıkları doğru değil.